28 Temmuz 2009 Salı

Giderayak BaşarSoft'tan...

Uzuuuunca bir zamanın ardından tekrar merhaba!!

Evet bıraktığımız günden bu yana bir ton şey yaşandı, bir kere Başarsoft macerası sona erdi. Ordan başlayalım...

Evet 7 hafta boyunca çalıştığımız Başarsoft'taki son haftamızı adeta okulun son günlerini yaşayan, sürekli beden eğitimi olsun isteyen ilköğretim okulu çocuklarına benzeyerek geçirdik. Zaten bu süreç içerisinde başarsoftun teknokentteki ofisindeydik. Ofisde en fazla aynı zaman diliminde 3 yazılımcının olduğu oldu, onun haricinde hep rahat, hep boştuk. Son günlerimiz boyunca, kendimi dışarıdan aldığım bir proje olan alfalab internet sitesi projesine adadım. Gün boyu onunla uğraşırken arada bir diğer yazılımcı abilere takılarak son iki haftayı doldurdum. Ofisdeki kral adamlardan Mustafa Abi ile Visual Studio da site nasıl yapılır temalı çalışmalar yaptık, bunlar da fazlasıyla güzeldi. Neticede güzel staj notlarına sahip olduğumuza emin olarak stajımızı bitirdik. Hatta yazılım müdürü olmuş olan Alper Abi ile konuşarak bundan sonraki projelerde yer almak üzere sözleştik, bir nevi part time iş diyebiliriz tabi. Bu noktaları düşündüğümüzde, her ne kadar canımız çok sıkılmış, içimiz daralmış olsa da cebimizi doldurup, güzel bir reputation'a sahip olarak stajdan ayrıldık. Elbet arada sırada şirkete yine uğrayacağız.

Şimdi dönüp geriye bakınca bu staja 10 üzerinden 7 notu ancak verilebilir gibi duruyor. Çünkü Başarsoft herşeyden önce bizi hayalkırıklığına uğrattı. Ellerindeki personelin yeterli düzeyde olmadığını malesef her seferinde gördük. Genelde haritacılıkla ilgilenen çalışanlar, genel olarak ortalama entelektüel seviyenin de altındaydı. Şimdi bu cümle her ne kadar rahatsız edici de olsa, üzerlerine takım elbise geçirmiş bir ton çalışanı bulunan, sektöründe lider bir firmanın ister istemez belli bir entelektüel seviyenin üstünde elemanlara sahip olması gerekiyor. Bu seviyenin altında bir bakış açısına sahip olmaları sebebiyle de çalışanların vizyonları beklediğimizden çok dardı. Tabii bu cümleyi kesinlikle 5 tane yazılımcı abiyi tenzih ederek kuruyorum. Çünkü 5'i de hem eğlenceli hem de zeki adamlardı. Zaten ilerisi için part time çalışma teklif etmemizin asıl sebebi de yazılımcı abilerle aramızdaki güzel iletişimdi.

Peki bu şirket ne yapmalı? Öğrenci gözüyle, dışardan bakan biri olarak benim görebildiğim çözümler şunlar, bir defa çalışanlar için daha rahat bir ofis ortamı sağlanmalı. Yemeklerinden tutun da idareci-çalışan ilişkilerine kadar bütün şirketin profesyonel bir danışmanlık alması gerektiğini düşünüyorum. Bunun haricinde çalışan tercihinde daha elit bir kitle seçilmeli, her ne kadar bu seçimlerin ucuza eleman bulma kaygısıyla yapılmış bir şirket politikasının sonucu olduğunu düşünsem de elit kitlelerin Başarsoft'u daha ileriye taşıyacağını düşünüyorum. Yazılımcı sayısı artırılıp, onlara inovasyona yönelik bir ortam sağlanmalı. Şu an için yapılan işler, ihale al-projeyi yap sırasıyla yürümekte. Haliyle üretim aşamasında kaybedilen zaman şirketin katma değer kaybı. Oysaki eğer yazılımcı sayısı artırılıp, Başarsoft kendi ürünlerini piyasaya sürerse bu girişimci yaklaşımın meyvelerini toplayabileceğini düşünüyorum. Ve son olarak da stajyerler. Evet, ülkemizde malesef şirketlerin stajyerlere dair vizyonu çok dar. Bunda elbet üniversitelerin piyasa çok çok uzak eğitim stillerinin etkisi olabilir. Fakat, şirketlerin bu noktada daha cesur hareket etmesi gerekiyor. Başarsoft'a baktığımızda üç yazılımcı stajyer(ben, Burak ve diğer ODTÜ'lü arkadaş) gerek kariyer gerek de bilgi seviyesi olarak Başarsoft'a çok fazla şey katabilecek, yenilikler getirebilecek vizyona sahiptik, böyle olmasa bile bizi 1 haftalık eğitimden geçirseler, orada kendi yazılımcıları gibi çalışabilirdik. Bu imkan bize sunulmadı. Haliyle Başarsoft'a en ufak bir katma değer sağlamadığımız 7 hafta geçirdik. Elinde 5 adet yazılımcı bulunan bir firmanın dışarıdan gelebilecek yardımları daha zekice değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum.

Şimdilik bunlar var elimde ilk staja dair..

Görüşmek üzere..

Hiç yorum yok: